13 Şubat 2010 Cumartesi

BİLMECELER


Bilmeceler, her yaşa uygun eğlence ve hoşça vakit geçirme aracı olarak söylenegelen manzum ve mensur bir türdür.Bilmecelerin söyleyeni belli değildir.

Dili kullanma becerisine dayalı bir zihin jimnastiği diyebileceğimiz bilmeceler, bir zeka ve yaratıcılık örneğidir.

Yurdumuzun değişik yörelerine ait bir çok bilmece araştırmacılar tarafından derlenmiştir.Edebiyatımızda ilk bilmece örneği Kaşgarlı Mahmut'un 1072 yılında yazdığı Divan-ı Lügati't Türk adlı eserde görülmektedir.Bilmecelerde insan-tabiat, insan-eşya arasındaki ilişkiler dile getirilir.Böylece özellikle çocukların öğrenme istekleri geliştirilmektedir.Bir tür bilgi ve dikkat yarışması şeklinde gerçekleşen bilmece geleneği daha iyi düşünmeye ve anlamaya yardımcı olmaktadır.


Bilmeceler şekil olarak ikiye ayrılır:Manzum bilmeceler, mensur bilmeceler.

1.Manzum Bilmeceler:

Hece ölçüsü, uyak ve redif kullanılarak oluşturulur.

Gelişi aslan gibi
Duruşu sultan gibi
Yayılır hasır gibi
Sürünür esir gibi ( kedi)

Çınçınlı hamam,
Kubbesi tamam,
Bir gelin aldım,
Babası imam. ( saat)

Fini fini fincan,
İçi dolu mercan. (nar)

Mavi atlas,
Arşın yetmez,
Makas kesmez,
Terzi biçmez. (gökyüzü)


Ufacık mermer tası,
İçinde beyler aşı,
Pişirirsen aş olur,
Pişirmezsen kuş olur. (yumurta)


2.Mensur Bilmeceler:

İki ya da üç cümleden oluşurlar.Seci denilen iç kafiye ve ses tekrarları ile ahenk sağlanır.Ahengi sağlamak amacıyla ünlü seslerin tekrarlanmasına asonans, ünsüz seslerin tekrarlanmasına aliterasyon denir.


Yer altında yağlı kayış (yılan)

Yerin altında kırmızı minare (havuç)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder