26 Mart 2010 Cuma

ŞİİRDE GERÇEKLİK VE ANLAM

Dil, şiirde kendine özgü bir kullanıma sahiptir.Bu anlamda şiirin gerçekliği de kendine özgüdür.Şair bu dünyanın gerçeklerini anlatacaktır ama o, gerçekleri olduğu gibi aktarmaz.Çağrışım gücü yüksek imgeler kullanarak sözcüklere yeni anlamlar yükleyerekoluşturur şiirini.Şairin ele aldığı tema muhakkak surette dilde ve hayatın içinde vardır. Ama şair bunları imgeye dönüştürme becerisini gösteren kişidir.Bunu yapmak kurmaca bir dünya oluşturmaktır bir bakıma. Her gün kullandığımız kelimeler, her gün yaşadığımız durumlarla ve duygularla şairin düş gücünde yeniden harmanlanarak doğal gerçekliğin ötesinde, şiir gerçekliği dediğimiz bir bağlamda eser ortaya çıkar.Bu eşsiz ve biricik yapının adı şiirdir.

Karlı dağların başında
Salkım salkım olan bulut
Saçın çözüp benim için
Yaşın yaşın ağlar mısın?

Görüldüğü üzere Yunus Emre bu şiirinde doğal gerçekliğe ait sözcükleri kendi imgeleminde yeniden yoğurarak şiir gerçekliğine ulaşmıştır.Buna göre bulutların yağmurlarını bırakması, şairin derdiyle dertlenen bir kadına benzetilerek saçını çözmek fiiliyle özdeşleştirilmiş ve yağmurun yağması içli içli ağlama imgesine dönüştürülmüştür.Bu imgenin doğmasında Yunus'un eşsiz hayal gücü(imgelem) vardır.Yoksa kullanılan sözcükler doğal dilde kullanılan sözcüklerden farklı değildir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder